12 Ağustos 2012 Pazar

"saat onbirden sonra buralarda saman balyaları yuvarlanır..."

Kış soğuğundan kopup da geldim.
Right now.
Soracak olursanız, neler değişti diye, ki sormadığınızın farkındayım
Yüzsüzlük yapıyor ve
Hiçbir şey değişmedi diyorum.

Bahsettiğim insanlar hala aynı 
Bahsettiğim insanlar hala psikopat
Bahsettiğim insanlar hala en az sizin kadar normal

Sonuç olarak


geridöndüm
backtothefuture
görüşmeküzre

29 Ocak 2012 Pazar

"saat onbirdensonra buradaki insanlar saati önemsemez..."

saat onbiri geçti, 
en azından sabah onbiri.
farkında olmadan bir sürü şey yapabileceğimi fark ettim
hayalleri önemseyebileceğimiz gibi insanları ve çarşafları da önemseyebiliriz.
aptalca geliyor kulağa
ama değil.

saat üçü geçti
farklı zaman dilimlerindeki farklı insanlardan biriyim ben
evrenin 6 boyutu varsa hepsine aşinayım
küçükken bir masaya dönüşürdüm ve bunu bir çocuk psikoloğuna anlattım
hayaller kurduğumu ve bazen bu hayalleri gerçek zannedebileceğimi söyledi
halbuki
gerçekten masaya dönüşebiliyorum istediğimde...

çaydökmeyinüstüme
görüşmeküzre

28 Ocak 2012 Cumartesi

Vapurlar

"saat onbirdensonra buradaki insanlar kavuşurlar..."


suda yüzen balıklar ve martıları kovalayan vapurlar.
horlayarak uyuyan bir köpeğim var, sevimsiz insanları salyalara boğar.
ben hiç yalnız kalmadım, yanımda kaplumbağam ve bıldırcın yumurtam varken.
hayat beni, seni, sizi ve diğer tüm kişi şahıslarından doğar, doğar, doğar...


sizsilik bizsizlikten beter efendim, hasretiniz bende karlı bir duman
gökyüzünden aydedeler topladım, harmanlarımda yıldızlar var.
ah akşamlar, geceler ve akşamüstüleri, günaşırı sabahlıklı kadınlar
gözlerinde kalın kalın rimeller takma kirpikler var, var, var...




finaller açıklanıyor
raadolun
henüz kalmadım...
görüşmeküzre

9 Ocak 2012 Pazartesi

"saat onbirdensonra buradaki insanlar masa kapmaca oynar..."


gittikçe hamsi kafalarına benziyor kafalarımız, ürküyorum
dedi
baktım ona... uzun uzun, derin derin. ve dedim ki:
hamsilerin gözleri bir seni sevdi bir de yan komşu yosun neclayı
anlam veremedi


yalnızlıklar sofrasına adım attığımda şarap bardağına çaktırmadan şalgam suyu dolduran hamdullahı gördüm
üzdün beni dedim
sen benim içimi plastik bıçakla deşerken iyiydi ama dedi
sustum... bakamadım gözlerine...


eşşekler belamı versin ki ben anneme kazak ördürücem dedi
patiksiz hayat bir hiçti hani dedim
gülümsedi
sensiz hayat aynı, bardaktaki küf tutmuş kahve tortusu gibi dedi
ağladım... sessizce...


pencereden dışarı bakıyorum
elimde sıcak tarçınlı okaliptüs yağı
içime çekiyorum her bir damlanı
ah... sen...
okaliptüs yaprağı....




finaller
nopanik
görüşmeküzre

21 Aralık 2011 Çarşamba

Geçmiş Anneler Günü

"saat onbirdensonra buradaki insanlar içip içip camdan atlar..."


anneler...
anneler hakkında söylenebilecek çok söz vardır
sevilirler, candırlar, kandırlar, mükemmel varlıklardır
ve tam bir klasik
endişelidirler.
mesela
tutun ki kuul kızlarsınız
yılbaşı için kuul planlarınız var
kuul bir otelin en üst katında yapılan
kuul bir partiye biletleriniz
odanızdaki ayakkabı dolabının üstünde duruyor.
çok kuul.
anneniz endişelidir ya
size der ki,
-evladım çok fazla içip sarhoş olma, bak sonra cam var orda, ay ordaki camın önünde korkuluk var mıdır, en üst kat ayol!
troll denen surat ifadesi in dı miks.


farkındayız
vizeler bitti finaller yaklaştı
başkasının yatağına çıkınca uyumayacağını düşünen insan
uykusuna yenik düştü
26. kattan düşmekten iyidir


ayıkolun
raadolun
sınırsıziçkinindesınırıvaranne


görüşmeküzre

6 Aralık 2011 Salı

Yolkarta dönüş 1 lira

"saat onbirdensonra buradaki insanlar özlenir..."


özledim.
her şey özlenebilir ve ben 
ailemi özledim
kedimi çellomu
dostumu
sevgilimi
oda arkadaşlarımı
dolabımı
yurdumun aç köpeğini
yani yanımda olan olmayan her şeyi özledim.


eve dönmek demek anılara dönmek demek
eski hayallere dönmek, onları hatırlamak demek
mesela büyümeyi hayal ederdim.
-şu üniversite bir başlasın taş bir hatun olucam.
şimdi aynaya bakıyorum da,
olamamışım.
lisede nasılsam şimdi de öyleyim.
içi farklı kabuğu aynı gibi sanki
zaten açık kumral olduğum sürece imkansız.
bana esmerlik lazım.


bana kalırsa kuul kızlar hep beyaz tenli, kumral olup
sonradan saçını siyaha boyatan kızlardır.
hani şu "bakan-gülen-geçen" hatunlar vardır ya

işte onlar bence siyah saçlı
anca esmerler böyle yapar.

bakarlar, gülerler, geçerler ama yolda biri kollarından tutup
-sen gel bakalım, kuul kız, beni baştan çıkardın 
der.
siz de bakan gülen yine bakan kız olursunuz.


çünkü siz kumralsınız
ama onlar (b)aşaklı birer esmer!
kesin siyah saçlıdır.
kesin.




ayıkolun
raadolun


görüşmeküzre